Niyazi Menteş - Konuk Yazar - Köşe Yazıları

- A D R E S -

Mudanya Çarşısı A Blok No: 3

Tel./Fax: +90 224 543 01 41

Mudanya / Bursa / TÜRKİYE

+ Dündar Parmaksızoğlu

_________________

08 Ocak 2000 gazetesi

KONUK YAZAR ______________ Niyazi MENTEŞ

KONUK YAZAR

Gazeteci-Yazar

Mudanya Güzeli ve bir kaç hatırlatma!

Mudanya'ya yürekten bağlıyım da, sürekli kafamı kurcalar; acaba Mudanya'da bana böyle mi?..tartışılır…Artı, ben masmavi denizle gözleri deniz yosunu güzellere düşkünüm. Sorarım, onlar bana düşkün mü?.Yaşım altmış altı oldu..üzülüyorum, deli gönlüm adam olmadı.

Ben deniz görmesem sersefil olur, vurgun yemişe dönerim. Sorarım?..Bursa'ya en yakın deniz memleketi nerede var?. Kuşkusuz Mudanya'da ve yine altını çizerek söylüyorum; Mudanya, bu güzel diyar benim anamın memleketi, nasıl es geçerim Mudanya'yı?..

Bu güzel diyarda, Arnavutköy girişinde, bir küçücük fakirhanem var. 4-5 yıldır yaz mevsimini burada değerlendiriyorum. İçim, gücüm alabildiğine uçsuz bucaksız gözümün önünde uzayan mavi güzelliği seyretmek. Böyle olunca yeniden doğmuş gibi oluyorum. Evet!..Buraya kadar iyi, güzel de..kazın ayağı hiç de öyle değil. Denizi seyretmek, Mudanya güzellerini içine sindirmek karın doyurmuyor. Dedik yukarıda, yaşımız 66…Bir parantez açmak gerekirse, Mudanya maalesef eski efsunlu, sükun diyarı Mudanya değil. Ne Saadettin KAYNAK'ın, ne Güngör GÜRAY'ın, ne Şükrü ERSOY'un, ne Cüneyt PEKMAN'ın, ne Bülent BİLBAY'ın, ne Lami GÜRAY ve ne de Çetin GERÇEKÇİ ile Muvaffak İNAN'ın Mudanya'sı değil. O Mudanya gitmiş, yerine milenyum ilçe gelmiş. Gayrı ilçede deniz kirliliği başta, sular bozbulanık akıyor, pazar sabahları elektrik kısıntısı gündemde…Sahil iyot kokmuyor, o güzelim balıklar size sabah selamı vermiyor. Hele hele yeşillikler arasından beton yığınları yükselmekte ki, içiniz burkulur. Zeytin ağaçları tarihe karışmak üzere. Mudanya yerlisinin dediği:

"Bu durum böyle sürerse, on yıla kalmaz, bir kilo zeytin çıkmaz Mudanya'dan, vah halimize!.." İş bununla kalsa iyi de, kalmıyor.

Mudanya göç örtüsü içine bürünüyor git gide, eski gizemini yitiriyor ilçe. Yerel yönetimler politik etki altında, gerçek Mudanya'lı ile içiçe, göz göze, diz dize değiller. Yine Mudanya nüfusu yaz aylarında katlanır da, artan nüfusun istekleriyle ilgilenen olmaz. Çevre düzenlenmesi hemen hemen yok. Sahil, gereği biçimde koruma zinciri içine alınmamış ve sahil yağmacılığı önlenemiyor. Sözün özü Mudanya bana göre sahipsiz. Böyle olunca sorunlar yumağı genişliyor, yerel yönetimlerin aczi sırıtıyor açık açık.

Şairin dediğince, yıllar öncesindeki bir sonbahar akşamı, güneş Marmara'da batarken, ufukta sarı, kızıl ve de mor ışınlar yok. Körfezdeki mavi sular billurumsu musikiyi haykırmıyor ve de Mudanya'da artık, "Yarabbi, bu ne ilahi güzelliktir böyle" coşkusu duyulmuyor.

Mudanya'da yerel yönetim gaflet uykusundan uyansın, Kaymakamlık makamı ile el ve gönül birlikteliğine girsin. Mudanya insanı için de geçerli bunlar. Üzerlerindeki ölü toprağını atsınlar, yılın yarı bölümünü kahve köşesinde pineklemekle geçirmesinler. Mudanya'nın, Bursa-İstanbul arası önemli köprü olduğunu hatırlasınlar ve çalışmalara gönül ve kese birlikteliği olarak cevap versinler, destek çıksınlar. Artı, gelen gidene o güzel Mudanya'nın asıl sahipleri olduğunu da n'olur hatırlasınlar.

Mudanya'yı daha güzel yapmak, Mudanya'lının vazgeçemeyeceği bir sevda olmalıdır. Bayramınız kutlu olsun Mudanya'lılar…